25 Temmuz 2012 Çarşamba

Önemli Olan Negatife Düşmek Değil, Negatiften Çıkabilmektir :)

Şimdi, vakti zamanında ben de habire olumlu olmaya çalışıyordum. Rahatsız olduğum bir durum bile olsa, kendimi bastırmaya, ikna etmeye, o durumdan kurtulmaya uğraşıp duruyordum. Bir ara, bütün bilinçaltımı ayaklandırmıştım ve mide ağrılarım korkunç derecelere varmıştı.

Hatta, bir arkadaşım (ki o zamanlar yakınımda olana hemen bunları anlatıyorum, benim için keyifli çünkü, o da bilmeli, onu da kurtarmalıyım çünkü :)), bana bunların doğal duygular olduğunu, hissetmemizin normal olduğunu söylüyordu. Kendisi, duygularıyla da barışıktı, takdir ederdim. Buna rağmen, ben inadım inat, bu konularla da uğraşan benim, en doğrusunu ben biliyorum ya onu ikna etmeye çalışırdım :) Niye? Çünkü bunlar henüz benim gerçekliğimde, benim dünyamda yoktu. Neyse, ben onu ikna edemeden uzak düştük :) Ama eksik kaldı.

Şöyle ki, eksik olan, benim isteğimin nihai hedef olmasıydı. Onun söylediği ise geçilmesi gereken yoldu. Ama, insan yolda giderken ağır yük taşımak istemiyor. O yüzden, bu ters geliyor insana.

Ne zaman ki gerçekten, olumsuz da olsa, beni rahatsız da etse, kendi hissettiklerime odaklandım, onları hissettiğimi kabul ettim, işte o zaman gerçekten bu yükten kurtuldum.

Hislerimle yüzleştim, bütünleşmedim. İzledim onları, başka birisi gibi. Şimdi ne zaman olumsuza düşsem, izliyorum kendimi. Biliyorum ki, onlar bana ait duygular, bana bişiy anlatmaya çalışıyorlar, beni korumaya, savunmaya. Ve ben onları kabul ettikçe, onlar akıp gidiyor üzerimden. Yolda devam ediyorum, ama yük taşımadan, yolun tadını çıkararak (ne geçmişi ne geleceği kafama takmadan, AN'da kalmaya çalışarak).

Bu yolda, ağır yüklerle yürüyemezsiniz zaten. Kendinizi, kalbinizi hafifletmeniz gerekiyor, kendiniz için...

sevgiler :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Etiketler