İnsanların bir gösterdikleri yüzleri vardır, bir de gerçek yüzleri vardır, di mi? Acaba???
Dolandırıcıları boşverin, günlük ilişkilerimize bakalım biz...
Şimdi, bazen öyle olaylar yaşanır ki iki arkadaş, dost bile düşman oluverir, ikisini de ayrı ayrı dinlersiniz. İkisi de kendi açılarından anlattıkları için haklıdırlar.
Ve de "gerçek yüz" mevzuu açığa çıkar. "Gerçek yüzünü görememişim, bana göstermemiş, tanıyamamışım!" .... Ah bi de şunu ekleyeyim: "çok safmışım" diye de devam edilir...Niyeyse herkeste bir saflık vardır :) Kızmayın kendinize, hepimiz dostluk, arkadaşlık ararız....Buna ihtiyacımız vardır, ve bunu gerçekleştirmek için de bazı kalkanlarımızı indirmek zorundayızdır.
Konumuza dönersek, aslında, insanların bir sürü yüzü vardır. Her koşulda takındıkları tavır değişir. Zaman içinde kendileri değişir, koşullar aynıdır ama tavırları değişir. Bu değişimi öncelikle kabul etmek gereklidir. Sonra şunu sorgulamak: O anda, o koşullarda siz o kişinin hangi yüzüne hitap ediyorsunuz?
İşte, siz karşınızdakinin hangi "yüz"üne hitap ederseniz, o "yüz"ünden karşılık alırsınız....
sevgiler :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Etiketler
- anılarım (1)
- anlamlar (1)
- beslenme (1)
- blog hakkında (7)
- duygular (2)
- duygularımız (1)
- haber (2)
- hedefler (16)
- hikaye (1)
- hikayeler (3)
- idoller (8)
- ilişkiler (23)
- karikatür (2)
- kızımın hikayeleri (1)
- kişisel (158)
- kitap (2)
- kitaplar (2)
- kutlama (1)
- Mesnevi (2)
- Mevlana (1)
- oyunlar (4)
- öykü (3)
- özlü sözler (22)
- para (15)
- projem (1)
- resim (1)
- sunum (2)
- şifa (7)
- trafik (1)
- yaşam koçluğu (1)
- yoga (1)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder