3 Ağustos 2012 Cuma

Elimde Kaldı Kalacak Vites Kolu :)

Bugün arabayı valeye verdim. Geri aldığımda vitesi geçiremiyordum, yuvasından çıkmış sanki. 1'e 2'ye geçmiyor, boşta dönüyor. Neyse, arabayı bi hareket ettirmeyi başarınca, "tamam" dedim, "beni götürür". Durumu zar zor idare edip, servise kadar götürdüm arabayı.

Şimdi, öyle bir durum ki valeyi şikayet etsen, adamı ya işten atarlar ya da aylığından keserler. Zaten ne kadar alıyordur ki? E ama, bu sefer de ben kendimi mağdur hissettim. Öyle ya hem zor durumda kaldım, hem de maddi hasar.

İşte, biz buna ikilem diyoruz. İki durum da sizi memnun etmez. Çünkü ikisi de ortak kaynağı tüketmektedir. İkisini de görmezden gelemezsiniz. Bastırdığınız taraf sizi rahatsız eder.

Bunun için ikisi arasında bir uzlaşma şarttır. Neyse, iki tarafın da memnun kaldığı bir anlaşma imzaladık günün sonunda :)

Sonra, kardeşimizden öğrendik ki (erkek olmanın farkı tabii, anlıyorlar bu tip şeylerden) arabanın o parçası zaten eskimiş, bizim valeye denk gelmiş, olacağı varmış. Çerçeveyi genişlettik, anlam değişti, rahatladık.

Biraz da avantaj çıkardık olaydan: Park etmeyi öğrenmek lazım galiba, ayrıca otomatik vites olsa ne iyi olur.

Bi de cesaretimize hayran kaldık. Sen cep telefonunu evde unut. Yolda kalır mıyım, başıma ne gelir kalırsam, kime nasıl haber veririm, diye sorgulamadan çık yola. Kendimize inandık, güvendik. Hedefe kitlendik. Olumsuzluğa odaklanmadık, ters bişiy olursa da onu o zaman düşünürüz dedik.

Günün sonunda günün özeti işte böyleydi. Çok güzel bir deneyim oldu benim için :) Eminim bu hafta, sizler de böyle hikayeler yaşamışsınızdır. İşte önemli olan yaşadığımız hikayeler değil, onları hangi açıdan gördüğümüzdür...

sevgiler :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Etiketler