Ne deriz? "Sabır erdemdir.", "Sabrın sonu selamettir.", "Sabreden derviş muradına ermiş."
Şimdi, bir şeylerin olması, gerçekleşmesi için beklemek gerekli olabilir. Ama ikili ilişkilerimizde de bazen bu yanılgıya düşüyoruz. Güya sabrediyoruz. Bakın, sabrın sonunda bir ödül vardır. Burada, ödül ya vardır ya yoktur. Karşı tarafın paşa gönlüne kalmıştır.
Sizin sabretmek dediğiniz şey de esasen tahammül etmek, katlanmaktır. Neden? Çünkü bir ödül bekleriz. Bu dünyada değilse bile öteki tarafta. Ama, şunu kimse düşünmez ki o ödül bize baştan verilmiştir: Akıl ve mantık. Korkularınızla hareket ediyorsanız, aklı, mantığı bir tarafa bırakmışsanız, öbür tarafta bile mükafat beklemeyin. Kimse size "aferin" demiycektir. Siz, "ama öyleydi, ama şöyle olurdu." diye açıklamalar yapacaksınız, hani her zaman kendinizi kandırmak için yaptığınız açıklamalar. Cevap da muhtemelen şu şekilde olacaktır: "Sen öyle sanmışsın! Keşke bir adım atsaydın kendin için. O kapasiteyi sana verdik. Ömrünü heba etmeseydin."
Kimseye katlanmak zorunda değilsiniz. Buna izin de vermeyin lütfen, alışkanlık haline getirmesin karşı taraf. Her zaman şunu hatırlayın. Hep bir sınav içindeyiz. Kendimiz için en iyiyi yapmak zorundayız. Kendi yarattığımız korkuları ve sınırları yine biz aşabiliriz.
Eğer siz hayatınızı kontrol etmezseniz, o sizi kontrol eder.
Eğer siz hayatınızı programlamazsanız, hayat sizi programlar.
Cesaret ve güç içimizde. Yeter ki ulaşmak isteyin!
sevgiler :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Etiketler
- anılarım (1)
- anlamlar (1)
- beslenme (1)
- blog hakkında (7)
- duygular (2)
- duygularımız (1)
- haber (2)
- hedefler (16)
- hikaye (1)
- hikayeler (3)
- idoller (8)
- ilişkiler (23)
- karikatür (2)
- kızımın hikayeleri (1)
- kişisel (158)
- kitap (2)
- kitaplar (2)
- kutlama (1)
- Mesnevi (2)
- Mevlana (1)
- oyunlar (4)
- öykü (3)
- özlü sözler (22)
- para (15)
- projem (1)
- resim (1)
- sunum (2)
- şifa (7)
- trafik (1)
- yaşam koçluğu (1)
- yoga (1)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder