Anaokuluna ya da kreşe giden çocukların bazılarında yemek seçme problemi var. Bugünkü veli toplantımızda bu gündeme geldi. Aileler, çocukları büyüme çağında olduğu için endişeliler. Ödül sistemi konuşuldu. Yemeğini bitirene gülen bebek...
Şimdi bu çok masum görünse bile farkında bile olmadan çocuğun bilinçaltına şu mesaj gidebilir: Yemeğini yersen, sonunda ödül ve haz var. Çocuğun bilinçaltı, ödül aldığında hissettiği mutluluk ve tatmin duygusuyla yemek yemeyi bağdaştırır. Halbuki doyma duygusuyla bağdaştırıp, bedeninden gelen sinyale göre yemeyi kesmesi gerekir. Ama ödülün verdiği haz, doyma hissinden daha baskın olduğu için bu bilinçaltı tarafından unutulur.
Yetişkin hayata geldiğinde ne olur peki? Komut şudur: Mutlu olmak için yemek ye! Kendini iyi hissetmek için yemeye devam et!
Doysa bile kesemez yemek yemeyi. Duygusal açlık devam etmektedir. Ve açlığı gidermek için de küçükken öğrendiği tek yol budur.
Bilinçaltı, her zaman iradeye baskın gelir. Bir sürü bahanesi vardır. Diyetler bir süre sonra devam edemez. Niye? Duygular, mantığı bastırır. Hormonlarınız, sizin düşünme sürecinizden daha hızlı salgılanır.
O yüzden, hep diyoruz ya düşüncelerinize dikkat edin, onların esiri haline gelmeyin, her şeye şüpheyle yaklaşın, duygularınızı izleyin, bedeninizin sesini dinleyin. Hayatınızın, huyunuzun, suyunuzun, karakterinizin, kaderiniz ipuçları bunlarda gizli...
sevgiler :)
Etiketler
- anılarım (1)
- anlamlar (1)
- beslenme (1)
- blog hakkında (7)
- duygular (2)
- duygularımız (1)
- haber (2)
- hedefler (16)
- hikaye (1)
- hikayeler (3)
- idoller (8)
- ilişkiler (23)
- karikatür (2)
- kızımın hikayeleri (1)
- kişisel (158)
- kitap (2)
- kitaplar (2)
- kutlama (1)
- Mesnevi (2)
- Mevlana (1)
- oyunlar (4)
- öykü (3)
- özlü sözler (22)
- para (15)
- projem (1)
- resim (1)
- sunum (2)
- şifa (7)
- trafik (1)
- yaşam koçluğu (1)
- yoga (1)