“Yüce Allah, kendisine gizli lütuf sahibi demeleri için zehrin içine panzehiri gizledi. Yüce Allah siyahlığı beyazlıkta gizliyor; beyazlığa da siyahlıkta yer veriyor.”
Mevlana
18 Ocak 2013 Cuma
17 Ocak 2013 Perşembe
Nasıl Bir Sevgili İstersiniz ;)
Yakışıklı? Güzel?
Her daim sizi anlasın.
Hep sizin yanınızda olsun.
Onun yanında rahat olun.
Kendinizi hep değerli hissedin.
Sizi sonsuza kadar çok çok ama çok sevecek.
Siz O'na hayransınız, O size.
Kime baksanız O'nu görüyorsunuz.
Her an onu hissediyorsunuz, her an aşkı içinizde.
O en yakın dostunuz, en iyi arkadaşınız, sizi olduğunuz gibi kabul eden, sizi böyle seven, hep yanınızda sizi saf sevgiye boğan, size her daim değer veren, sizi sizden daha iyi tanıyan, O halikulade, şimdiye kadar hayatınıza giren her sevgiliden daha tam, anlatmaya kelimeler yetmez zaten.
Anladınız mı? Size sizden de yakın aşk. Size hep farklı suretlerde göründü, öyle girdi hayatınıza, siz farkedin diye. Ama hep kendinizi eksik hissettiğiniz için, hep başkalarında aradınız o aşkı.
Halbuki, sizi tamamlayacak aşk zaten içinizde. Hep dualar ederek dışımızda sandığımız. Siz tamsınız, bütünsünüz aslında. Aşk da içinizde, gerçek sevgili de.
İnanın, hizaya getirmeye çalıştığınız sevgiliniz ya da ilişkiniz bu arayışı bulmanız için.
Aşk duygunuz daim olsun.
sevgiler :)
Her daim sizi anlasın.
Hep sizin yanınızda olsun.
Onun yanında rahat olun.
Kendinizi hep değerli hissedin.
Sizi sonsuza kadar çok çok ama çok sevecek.
Siz O'na hayransınız, O size.
Kime baksanız O'nu görüyorsunuz.
Her an onu hissediyorsunuz, her an aşkı içinizde.
O en yakın dostunuz, en iyi arkadaşınız, sizi olduğunuz gibi kabul eden, sizi böyle seven, hep yanınızda sizi saf sevgiye boğan, size her daim değer veren, sizi sizden daha iyi tanıyan, O halikulade, şimdiye kadar hayatınıza giren her sevgiliden daha tam, anlatmaya kelimeler yetmez zaten.
Anladınız mı? Size sizden de yakın aşk. Size hep farklı suretlerde göründü, öyle girdi hayatınıza, siz farkedin diye. Ama hep kendinizi eksik hissettiğiniz için, hep başkalarında aradınız o aşkı.
Halbuki, sizi tamamlayacak aşk zaten içinizde. Hep dualar ederek dışımızda sandığımız. Siz tamsınız, bütünsünüz aslında. Aşk da içinizde, gerçek sevgili de.
İnanın, hizaya getirmeye çalıştığınız sevgiliniz ya da ilişkiniz bu arayışı bulmanız için.
Aşk duygunuz daim olsun.
sevgiler :)
16 Ocak 2013 Çarşamba
Sizi Kaç Kişi Hatırlayacak? Hatırlasa Size Faydası Ne Olacak?
Düşünsenize siz öldükten sonra en fazla kaç kuşak sizi bilip hatırlayacak? Artık daha geç yaşta anne-baba olunduğu düşünülürse iki kuşak bizi görecek. 3. kuşak belki...Sonra hatırlayan olmayacak bile. Siz biliyor musunuz dedenizin dedesini?
O halde niye başkalarının size sunduğu hayatı yaşıyorsunuz ki? Kendi hayalleriniz, kendi doğrularınız, mutluluğunuz için değil de başkaları sizi beğensin, aman laf etmesin, aman hayal kırıklığına uğramasın, sizi suçlayıp, dışlamasın, o üzülmesin, bu üzülmesin vs vs vs.
Ama işte, bir kere yaşayacaksınız, arkanızdan iyi ya da kötü 2, bilemediniz en fazla 3 nesil konuşacak. Sonra sizi bilen kalmayacak. E, o halde:
1. Niye başkaları için yaşıyorsunuz?
2. Niye hayallerinizi erteliyorsunuz?
3. Niye ömrünüzden gün çalan insanlara bu kadar değer veriyorsunuz?
Hadi diyelim ki öyle bir eser bıraktınız
ki, kuşaklar boyunca adınız geçecek. Zaten, o zaman siz kendi doğrularınızla yaşamış olacaksınız. O yüzden özel olacaksınız. Kendi hayallerinizi gerçekleştirdiğiniz için adınız anılmaya devam edecek. Ama, önemli olan kendiniz için yaşamış, kendi hayatınızı, kaderinizi kendiniz belirlemiş olacaksınız. Biz de sizi burada örnek olarak yazacağız.
Dışardan gelen vızıltıları değil, içinizden yükselen sesi dinleyin, o size yolunuzu gösterecektir.
çok çok sevgiler :)
O halde niye başkalarının size sunduğu hayatı yaşıyorsunuz ki? Kendi hayalleriniz, kendi doğrularınız, mutluluğunuz için değil de başkaları sizi beğensin, aman laf etmesin, aman hayal kırıklığına uğramasın, sizi suçlayıp, dışlamasın, o üzülmesin, bu üzülmesin vs vs vs.
Ama işte, bir kere yaşayacaksınız, arkanızdan iyi ya da kötü 2, bilemediniz en fazla 3 nesil konuşacak. Sonra sizi bilen kalmayacak. E, o halde:
1. Niye başkaları için yaşıyorsunuz?
2. Niye hayallerinizi erteliyorsunuz?
3. Niye ömrünüzden gün çalan insanlara bu kadar değer veriyorsunuz?
Hadi diyelim ki öyle bir eser bıraktınız
ki, kuşaklar boyunca adınız geçecek. Zaten, o zaman siz kendi doğrularınızla yaşamış olacaksınız. O yüzden özel olacaksınız. Kendi hayallerinizi gerçekleştirdiğiniz için adınız anılmaya devam edecek. Ama, önemli olan kendiniz için yaşamış, kendi hayatınızı, kaderinizi kendiniz belirlemiş olacaksınız. Biz de sizi burada örnek olarak yazacağız.
Dışardan gelen vızıltıları değil, içinizden yükselen sesi dinleyin, o size yolunuzu gösterecektir.
çok çok sevgiler :)
Mevlana-Rubailer I
Düşünme, boş yere kafanı yorma, kendini uykuya ver, uyu. Çünkü düşünce, gönlün
ay yüzüne perde olur. Gönül ay gibidir. Düşünce bulut olur onu örter, nurunu
gizler. Bu sebeple gönülde düşünceye yer verme, düşünüp taşınmayı suya at.
***
Sırlara dalanlar, sırlar içinde varlıktan kurtulanlar, bu gece,
kendilerinden geçmişler, sevgili ile perde arkasında, halvetde oturmuşlardı, Ey
yabancı varlık! Aşk yolundan çekil, bu gece yabancıların aramızda bulunması bizi
üzer, bize zahmet verir.
***
Müşkülünü çözen, seni hakikata ulaştıran bilgiyi, ölüm gelip çatmadan önce iste,
öğrenmeye çalış, Aklını başına al da, şu dünyâyı, yani var gibi görünen yoğu
bırak, yok gibi sandığın varı iste.
***
“Hayatda olduğum sürece yanlış yoldan gitmiyeyim, doğruluktan
ayrılmayayım” diye tövbe ettim. Fakat eğriye, doğruya baktığım sürece görüyorum
ki, bütün eğri de, doğru da sevgilimizin doğru ve eğrisidir.
***
O,
öyle bir sevgilidir ki, onun aşkının getirdiği derd, her hastanın devâsıdır.
Her
kim onu sevmiş, ona yar olmuşsa o da onu sevmiş, ona yar olmuştur. Bana
diyorlar ki: "Boş durma, dâima bir işle uğraş." Ben işsizim, bir işle meşgul
değilim ama, herkesin uğraştığı şu dünya işlerinden uzak durmak da aslında büyük
bir iştir.
***
Herhangi bir kimsede, gizli bir aşk derdi yoksa, o yaşıyormuş gibi
görünse de, onun gönlü ve canı yoktur. O
âdeta gezen, dolaşan bir ölüdür. Eğer aklın varsa, git de Hak'dan derd iste,
çünkü derdsiz olmak, aşk derdine düşmemek, tedavisi imkansız bir
hastalıktır.
14 Ocak 2013 Pazartesi
Çocuğumu Yeniden Yetiştirmem Mümkün Olsaydı
Ona işaret parmağımı kaldırıp yasaklar koymak yerine,
parmaklarıyla resim yapmayı öğretirdim…
Hatalarını daha az düzeltir,
onunla daha çok yakınlık kurmaya çalışırdım…
Onu sadece gözlerimle izler,
daha çok şefkat gösterirdim…
Onuna daha çok yürüyüşlere çıkar,
uçurtmalar uçururdum…
Ona karşı ciddi bir tavır içinde olmak yerine,
onunla oynardım…
Onunla kırlarda koşar,
yıldızları seyrederdim…
Onunla daha az çekişir,
ona daha sıkı sarılırdım…
Önce benlik saygısı kazanmasını sağlardım,
sonra ev almaya çalışırdım…
Ona katı davranmaz,
onu daha çok onaylar ve yüreklendirirdim…
Güç konusunda daha az ders verir,
sevgi konusunda daha çok şey öğretirdim…
Diane Loomans
***Peki ya içinizdeki çocuk? Onun için ne yapıyorsunuz?
sevgiler
parmaklarıyla resim yapmayı öğretirdim…
Hatalarını daha az düzeltir,
onunla daha çok yakınlık kurmaya çalışırdım…
Onu sadece gözlerimle izler,
daha çok şefkat gösterirdim…
Onuna daha çok yürüyüşlere çıkar,
uçurtmalar uçururdum…
Ona karşı ciddi bir tavır içinde olmak yerine,
onunla oynardım…
Onunla kırlarda koşar,
yıldızları seyrederdim…
Onunla daha az çekişir,
ona daha sıkı sarılırdım…
Önce benlik saygısı kazanmasını sağlardım,
sonra ev almaya çalışırdım…
Ona katı davranmaz,
onu daha çok onaylar ve yüreklendirirdim…
Güç konusunda daha az ders verir,
sevgi konusunda daha çok şey öğretirdim…
Diane Loomans
***Peki ya içinizdeki çocuk? Onun için ne yapıyorsunuz?
sevgiler
Uyanık Olmak
11.Ocak'ta yılmaz Özdil'in bir yazısına denk geldim. Ben burda bir-iki alıntı yapacağım. Ama orijinalini okumak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.
- Bebek katiline mi danışıyoruz?
- Asla.
- Ya kime danışıyoruz?
- İmralı’ya.
- Ha o başka.
*
Algı yönetimidir bu.
Psikolojik harekâttır.
Ahaliyi, hep duyduğu, tanıdığı, bildiği anlamından uzaklaştırır, uyutur. Amerikan Savunma Bakanlığı tarafından kavramlaştırılmıştır. “Seçili bilgiler yayarak, kitlelerin duygularını düşüncelerini mantığını etkileyip... Hedeflenen istekler doğrultusunda, davranışlarını yönlendirmek” şeklinde özetlenir.
Kelimeler, cümleler, resimler, ses, koku... Bunlar dışarıyla olan bağlantılarımızdır. Ve bilinçaltınızda bir yer edinmişlerse, bir duyguyla da ilişkilendirilmiştir. Yılmaz Özdil, yazısında güncel bir konuyu işleyerek buna değinmektedir aslında.
Şimdi, biz bunu hayatımıza olumlu bir şekilde nasıl sokabiliriz? Esas, bizim sorumuz bu. Biz farkında olmasak bile hayatımızın içinde olan bir kavram aslında: Tetikleyiciler. Reklam sektöründe de çok kullanılmakta. Güzel bir aile ortamı, arkasından deterjan felan gibi. Ürünü göstermeden önce sizdeki güzel duygular tetikleniyor ve arkasından bilinçaltınız ürünle duyguyu birbirine bağlıyor. Hoş bir taktik di mi :) Bence süper.
Bilinçaltının nasıl çalıştığını biliyorsanız, farkındaysanız lehinize çevirebileceğiniz bir durum. Sadece uyanık olmanız gerekmekte, o kadar.
Daha önce size düşüncelerinizi listeleyin diye bir ödev vermiştim. Bir düşünce de aynı şekilde, ne kadar yoğun bir duyguyla bağlanmışsa o kadar güçlenmekte. Bunun hep farkına varmak gerek.
sevgiler
Not: Bu arada, "imralı" da bizde öyle nötr bir hissiyat uyandırmıyor, aksine oldukça olumsuz duyguları tetikliyor. Çünkü bu kelime bir ada resmiyle değil, bir adamın resmiyle eşleşmiş durumda. Umarım herkeste de böyledir.
- Bebek katiline mi danışıyoruz?
- Asla.
- Ya kime danışıyoruz?
- İmralı’ya.
- Ha o başka.
*
Algı yönetimidir bu.
Psikolojik harekâttır.
Ahaliyi, hep duyduğu, tanıdığı, bildiği anlamından uzaklaştırır, uyutur. Amerikan Savunma Bakanlığı tarafından kavramlaştırılmıştır. “Seçili bilgiler yayarak, kitlelerin duygularını düşüncelerini mantığını etkileyip... Hedeflenen istekler doğrultusunda, davranışlarını yönlendirmek” şeklinde özetlenir.
Kelimeler, cümleler, resimler, ses, koku... Bunlar dışarıyla olan bağlantılarımızdır. Ve bilinçaltınızda bir yer edinmişlerse, bir duyguyla da ilişkilendirilmiştir. Yılmaz Özdil, yazısında güncel bir konuyu işleyerek buna değinmektedir aslında.
Şimdi, biz bunu hayatımıza olumlu bir şekilde nasıl sokabiliriz? Esas, bizim sorumuz bu. Biz farkında olmasak bile hayatımızın içinde olan bir kavram aslında: Tetikleyiciler. Reklam sektöründe de çok kullanılmakta. Güzel bir aile ortamı, arkasından deterjan felan gibi. Ürünü göstermeden önce sizdeki güzel duygular tetikleniyor ve arkasından bilinçaltınız ürünle duyguyu birbirine bağlıyor. Hoş bir taktik di mi :) Bence süper.
Bilinçaltının nasıl çalıştığını biliyorsanız, farkındaysanız lehinize çevirebileceğiniz bir durum. Sadece uyanık olmanız gerekmekte, o kadar.
Daha önce size düşüncelerinizi listeleyin diye bir ödev vermiştim. Bir düşünce de aynı şekilde, ne kadar yoğun bir duyguyla bağlanmışsa o kadar güçlenmekte. Bunun hep farkına varmak gerek.
sevgiler
Not: Bu arada, "imralı" da bizde öyle nötr bir hissiyat uyandırmıyor, aksine oldukça olumsuz duyguları tetikliyor. Çünkü bu kelime bir ada resmiyle değil, bir adamın resmiyle eşleşmiş durumda. Umarım herkeste de böyledir.
11 Ocak 2013 Cuma
Rubai 465-469
Göğsünün içindekini gerçek gönül sana kimse,
Hak yolunda iki üç adım attı da herşey bitti sandı.
Aslında tesbih, seccade, tövbe, sofuluk, günahtan sakınma,
bunların hepsi yolun başıdır.
Hak yolcusu aldandı da bunları varacağı yer sandı.
465
Hak yolunda iki üç adım attı da herşey bitti sandı.
Aslında tesbih, seccade, tövbe, sofuluk, günahtan sakınma,
bunların hepsi yolun başıdır.
Hak yolcusu aldandı da bunları varacağı yer sandı.
465
Bu
görünen ben, ben değilim.
Şu halde, "ben, ben" dediğim kimdir? söyle, söyleyen,
ben değilim.
Peki
"benim dilim ile söyleyen kimdir? söyle.
Aslında, ben baştan ayağa kadar bir
gömlekden fazla bir şey değilim.
Benim, gömleği olduğum varlık, kimdir? Söyle;"
469
Mevlana
7 Ocak 2013 Pazartesi
Haftanın Ödevi: Düşüncelerimizi Listelemek
Bu hafta artık, "yaşam koçluğu" tadında daha somut şeyler çalışalım.
Size öncelikle zihninizdeki düşüncelerinizden bahsedelim. Bunların güçlü olup olmamasına göre 3 kategoriye ayırabiliriz. Ve bunlara göre de siz hayatınızı yaşarsınız:
1. Görüşlerimiz : Çok güçlü değildirler. Tam tersi bir fikir duyduğunuzda ya da yaşadığınızda, şahit olduğunuzda değiştirebilirsiniz.
2. Doğrularımız : Daha güçlüdürler. Bu doğruları referans alarak yaşam tarzınızı oluşturmaya çalışırsınız. Fakat, harekete geçmek için yeteri kadar güçlü değillerdir. Görüşlerimiz kadar kolay olmasa da değiştirebiliriz.
3. İnançlarımız : Çok çok güçlüdürler. Bunlar uğruna acı çekmeyi bile göze alabilirsiniz. Artık sizin için bu bir tutkudur. Sonunda alacağınız ödül daha büyüktür.
Örnek verelim: "sağlıklı olmak için spor yapmak gereklidir".
1. Görüş olarak bunu benimsemiş olabilirsiniz. Ama spor yapmadan da sağlıklı olan insanları görünce şart olmadığına dair karşıt bir görüş geliştirebilirsiniz.
2. Bu sizin doğrunuz olabilir. Ama spor yapmanız, onu bir yaşam tarzı haline getirmeniz için yeteri kadar güçlü değildir. Arada sırada heveslenirsiniz, yaparsınız. Ama sürekli hale getiremezsiniz. Çünkü, bunun için bedel ödemeniz lazımdır. Soğuk havalarda, zamanınızın az olduğu anlarda hemen vazgeçersiniz.
3. Bu bir inançsa, tamamdır. Artık, çok güçlü bir tutku halini almıştır. Ve bunun için her fırsatı değerlendirirsiniz. Fırsatları görürsünüz ya da yaratırsınız. Yapmazsanız rahatsız olursunuz. Bilinçaltınızda spor ve sağlık birbiriyle tam anlamıyla eşleşmiştir. Ve sağlıklı olmak için bunu yaparsınız. Keyif alırsınız.
Şimdi, bu haftaki göreviniz, aklınızdan geçen düşünceleri not etmek. Genellediğiniz, doğru saydığınız her şeyi not edin.
-Bu böyledir
-Bu böyle olmalıdır
-Şunu şöyle yapmazsak öyle olmaz.
-O yanlış bişiy
-Doğrusu budur
-Ben ...yım (harikayım, yeterliyim, yetersizim)
-vs vs vs
Anlaşıldı galiba...Her düşünceyi not edin. Bakalım bunlardan neler çıkaracağız?
Bunda amacımız, sizi zayıflatan düşüncelerinizi bulmak, bunları görüş haline getirebilmek. İkinci amacımız sizi güçlü kılabilecek düşünceleri bulmak ve bunları inancınız haline getirebilmek. Böylelikle kendi engellerinizi ortadan kaldırıp, kendi fırsatlarınızı yaratabilecek duruma gelmenizi sağlamak.
listeyi bekliyorum, sevgiler :)
Size öncelikle zihninizdeki düşüncelerinizden bahsedelim. Bunların güçlü olup olmamasına göre 3 kategoriye ayırabiliriz. Ve bunlara göre de siz hayatınızı yaşarsınız:
1. Görüşlerimiz : Çok güçlü değildirler. Tam tersi bir fikir duyduğunuzda ya da yaşadığınızda, şahit olduğunuzda değiştirebilirsiniz.
2. Doğrularımız : Daha güçlüdürler. Bu doğruları referans alarak yaşam tarzınızı oluşturmaya çalışırsınız. Fakat, harekete geçmek için yeteri kadar güçlü değillerdir. Görüşlerimiz kadar kolay olmasa da değiştirebiliriz.
3. İnançlarımız : Çok çok güçlüdürler. Bunlar uğruna acı çekmeyi bile göze alabilirsiniz. Artık sizin için bu bir tutkudur. Sonunda alacağınız ödül daha büyüktür.
Örnek verelim: "sağlıklı olmak için spor yapmak gereklidir".
1. Görüş olarak bunu benimsemiş olabilirsiniz. Ama spor yapmadan da sağlıklı olan insanları görünce şart olmadığına dair karşıt bir görüş geliştirebilirsiniz.
2. Bu sizin doğrunuz olabilir. Ama spor yapmanız, onu bir yaşam tarzı haline getirmeniz için yeteri kadar güçlü değildir. Arada sırada heveslenirsiniz, yaparsınız. Ama sürekli hale getiremezsiniz. Çünkü, bunun için bedel ödemeniz lazımdır. Soğuk havalarda, zamanınızın az olduğu anlarda hemen vazgeçersiniz.
3. Bu bir inançsa, tamamdır. Artık, çok güçlü bir tutku halini almıştır. Ve bunun için her fırsatı değerlendirirsiniz. Fırsatları görürsünüz ya da yaratırsınız. Yapmazsanız rahatsız olursunuz. Bilinçaltınızda spor ve sağlık birbiriyle tam anlamıyla eşleşmiştir. Ve sağlıklı olmak için bunu yaparsınız. Keyif alırsınız.
Şimdi, bu haftaki göreviniz, aklınızdan geçen düşünceleri not etmek. Genellediğiniz, doğru saydığınız her şeyi not edin.
-Bu böyledir
-Bu böyle olmalıdır
-Şunu şöyle yapmazsak öyle olmaz.
-O yanlış bişiy
-Doğrusu budur
-Ben ...yım (harikayım, yeterliyim, yetersizim)
-vs vs vs
Anlaşıldı galiba...Her düşünceyi not edin. Bakalım bunlardan neler çıkaracağız?
Bunda amacımız, sizi zayıflatan düşüncelerinizi bulmak, bunları görüş haline getirebilmek. İkinci amacımız sizi güçlü kılabilecek düşünceleri bulmak ve bunları inancınız haline getirebilmek. Böylelikle kendi engellerinizi ortadan kaldırıp, kendi fırsatlarınızı yaratabilecek duruma gelmenizi sağlamak.
listeyi bekliyorum, sevgiler :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Etiketler
- anılarım (1)
- anlamlar (1)
- beslenme (1)
- blog hakkında (7)
- duygular (2)
- duygularımız (1)
- haber (2)
- hedefler (16)
- hikaye (1)
- hikayeler (3)
- idoller (8)
- ilişkiler (23)
- karikatür (2)
- kızımın hikayeleri (1)
- kişisel (158)
- kitap (2)
- kitaplar (2)
- kutlama (1)
- Mesnevi (2)
- Mevlana (1)
- oyunlar (4)
- öykü (3)
- özlü sözler (22)
- para (15)
- projem (1)
- resim (1)
- sunum (2)
- şifa (7)
- trafik (1)
- yaşam koçluğu (1)
- yoga (1)