28 Nisan 2013 Pazar

İyi Niyet

Niyeyse, herkes iyi niyetlidir :) Kimse bu konuda mangalda kül bırakmaz :)

O zaman dualarımızı doğru edelim: "Allah'ım bizi iyilerle karşılaştır!" yerine "Allah'ım gönlümüze göre ver!" dersek daha mutlu oluruz...

sevgiler :)

26 Nisan 2013 Cuma

Şikayetçiler

Merhabalar,

Bu haftayı hiç şikayet etmeden kapatalım demiştik ama mümkün olmadı. Alışkanlık işte :)

Ama yine de insanın şikayet halinde olduğunu farkedebilmesi bile keyifli :)

Şikayet ederek aslında içimizdeki enerjiyi negatif tarafa akıtıyoruz. O tarafımızı besliyor, güçlendiriyoruz. Şikayet etmemek başlangıçta zor. Çünkü bilinçaltı etmeniz gerektiğine inanıyorsa yapmak zorundasınız. O enerjiyi, öfke ya da kızgınlığı atmak zorundasınız. Ama işte, kendi kendinizi de zehirlememek için bu halin farkında olun.

Ayrıca, şikayet, "ben sorumlu değilim" demektir. Sorumluluğu üstünüzden atmanın en kolay yoludur. Başkasını suçlarsınız, olayları suçlarsınız. Bir nevi rahatlarsınız. Bir nevi kendinizi kandırırsınız.

Şikayet etmek, başka bir davranışla değiştirilebilir. Sizin için daha faydalı sonuçlar verecek bir davranış olabilir mesela.

Ya da devam da edebilirsiniz, ama söylediklerinize sakın inanmayın :)

Hadi bakalım, bu haftanın da oyunu bu olsun: Kendinizi şikayet ederken yakalamak...Kesinlikle keyif alacaksınız. Bir film izler gibi düşünün kendinizi :)

sevgiler

5 Nisan 2013 Cuma

Söyleşimiz

Demiştim ya size, bir söyleşi düzenliyorum ama çok az katılımlı bir şey olduğu için fazla duyuramamıştım. Benim için ilkti. Kendi eksiklerimi gördüm. Daha iyi ve farklı nasıl yapabileceğimi değerlendirdim. Buna devam etme kararı aldım. Ama her biri diğerinden daha bir farklı olmalı. Ben her defasında değişmeliyim, kendimi yenilemeliyim ki o farkı yaratabileyim.

Güzel ve keyifliydi. Beni en çok etkileyen ise, ve gerçekten faydalı olduğuma inandıran, bir katılımcımızın "Oğlumu şimdi anlıyorum!", demesiydi.

Şimdi, küçükler için nasıl anlatabilirim, liseliler için nasıl bir şeyler düzenlemeliyim. Bunlar üzerine çalışıyorum.

Evet, sonuç olarak doğru soruyu sorunca hayat da size cevabını veriyor: "Ben bu hayata ne verebilirim?"

sevgiler :)

Varsayımda Bulunmak-Bulunmamak

Bugün yine bir varsayımda bulunma-bulunmama vakası yaşadık.

İnanın ki sonuç olarak şunu diyebilirim: Kimse yerine kesinlikle düşünemiyorsunuz. Sadece siz öyle sanıyorsunuz, varsayımlarda bulunuyorsunuz. Verilen tepki o anda, sizeymiş gibi gelebilir. Ama karşınızdakinin o anda neler düşündüğünü bi bilseydiniz, siz o tepkinin sebepleri arasında nokta kadar yeriniz olduğunu anlardınız.

Demesi kolay di mi :)





1 Nisan 2013 Pazartesi

Down sendromlu genç dünyanın zirvesinde

Down sendromlu genç dünyanın zirvesinde


Down sendromlu Eli Reimer, imkansızı başararak dünyanın en yüksek dağı Everest'in 5 bin 182 kilometredeki noktasına ulaştı.

People dergisinin haberine göre, Eli Reimer, 10 günlük bir tırmanışın ardından 5 bin 182 kilometrelik noktasına babasıyla beraber çıktı.

Babası Justin Reimer ile yola çıkan 15 yaşındaki Down sendromlu Eli, gururla finiş bayrağını kaldırırken yaşıtları kadar normal değil onların bazılarından da üstün olduğunu gösterdi.

Eli'nin babası Justin Reimer, ''Bu saygı duyulacak, bu ilham kaynağı olacak inanılmaz bir an'' diyerek oğluyla duyduğu gururu aktardı.

Eli'nin sadece dağa tırmanmadığını, gruba önderlik de yaptığını dile getiren gururlu baba, ''Bütün yol boyunca bize liderlik etti. Aslında o değil biz engelliymişiz gibi geldi. Çünkü o herşeye karşı koyarken biz bazen rüzgardan bile rahatsız olduk'' dedi.

Kaynak: http://blog.milliyet.com.tr/Down_sendromlu_genc_dunyanin_zirvesinde/Blog/?BlogNo=409733&RefNo=22

Etiketler